Bir binanın güvenli ve kaliteli olduğu nasıl anlaşılır: Yalıtım uzmanları anlattı
Asrın felaketi sırasında binlerce bina yıkıldı, binlerce kişi de o binaların enkazında can verdi. Büyük sarsıntı, yeni binaları da yerle bir edince, akıllara “Oturduğum bina gerçekten güvenli mi” sorusu geldi. Yalıtım uzmanları, yeni konut alırken veya ev değiştirirken dikkat edilmesi gereken konuları derledi.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem, 11 ilde büyük hasara yol açtı.
Afetler sırasında yalnızca eski değil, henüz 1 ya da 2 yıl önce inşa edilen hatta ‘depreme dayanıklı’ ilanlarıyla satışa sunulan binlerce bina yıkıldı.
Bu yıkımlar, bina güvenliği konusunda endişeye yol açtı.
Yeni konut alırken ya da ev değiştirirken dikkat edilmesi gerekenler
Öyle ki balkonun genişliği, evin hangi cepheye baktığı gibi soruların yerini, “Karot analizi alındı mı, karbon elyaf ile güçlendirme yapılabilir mi”ler aldı.
Yalıtım uzmanları, depreme karşı dayanıklılık başta olmak üzere yeni konut alırken veya ev değiştirirken dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgi verdi.
Yalıtım uzmanları, binanın güvenliğini ve kalitesini ölçmek için sorulması gereken 7 soruyu ve cevaplarını şöyle açıkladı:
- Karot analizi yaptırmalı mıyım?
Binanın taşıyıcı yapılarından silindir şeklinde beton örneği alınmasıyla yapılan karot analizi, betonun sınıfını ve dayanıklılığını ölçmek için etkili bir yöntemdir ancak tek başına yeterli değildir. Çünkü bir binada, betonun sağlamlığının yanı sıra zemin etüdü, statik hesaplar, işçilik gibi pek çok kriter devreye giriyor. Bu nedenle binanızın sağlamlığını kontrol ettirirken mutlaka uzman bir firmadan destek alın ve yalnızca betonu değil tüm bileşenleri dikkate alın.
- Binada su yalıtımı var mı? Eğer varsa binanın hangi bölümlerinde var, temelde su yalıtımı bulunuyor mu?
Bu sorunun cevabını inşaatı yapan firma veya müteahhitten öğrenebilirsiniz. Özellikle temelde su yalıtımı olup olmadığını muhakkak sorgulayın. Çünkü temel su yalıtımı, yapının çelik yeleğidir. ‘Bu bölgede su yok’ gibi söylemlere karşı çıkın çünkü yağmur suları veya deprem gibi yer hareketleri neticesinde ortaya çıkan sular da yapıda korozyona neden olur. Korozyon ise yapının sağlamlığını azaltıp ömrünü kısaltır. Diğer taraftan bina yapım aşamasında yüzde 1 oranında yapım maliyetine etki eden su yalıtımı sonradan yapıldığında bu maliyet üç katına kadar çıkabilir. Üstelik sonradan su yalıtımı yapılmaya karar verilse de hayati önem taşıyan temel su yalıtımı yapılamaz, yalnızca duvar, zemin ve çatı yalıtımı uygulanabilir. Ayrıca 3 Temmuz 2017 tarihinde yürürlüğe giren Tip İmar Yönetmeliği 51. maddesine göre toprağa dayalı tüm bodrum katlarda, dış etkilere karşı, ısı ve su yalıtımı yapılması zorunludur.
- Firma veya müteahhide sormadan su yalıtımı olup olmadığını anlamak mümkün mü?
Bunu kesin olarak anlamanız mümkün değil ancak bodrum katına veya otoparka indiğinizde rutubet kokusu alıyorsanız, su akıntısı veya taşıyıcı kısımlardaki demirlerde paslanmalar görüyorsanız, bina dış duvar iç yüzeyinde bakteri, küf, mantar gibi lekeler varsa binanızda su yalıtımı olmayabilir ya da uygulama doğru yapılmamıştır. Bu durumda muhakkak bir uzmana danışın.
- Doğru su yalıtımı nasıl olur, hangi ürünler tercih edilmeli?
Günümüzde temel su yalıtımında hem hız hem de pratikliği açısından tercih edilen proof membranlar beton öncesinde uygulanan ve üzerine direkt dökülen betona tamamen yapışan su yalıtım örtüleridir. Benzer şekilde sürme esaslı su yalıtım ürünleri de temelden başlayarak, perde ve ıslak hacimlerde kullanılabilecek malzemelerdir. Su sızıntısı olan temel, otopark, galeri gibi yapılarda su enjeksiyon ürünleri ile çözüm bulmak mümkün olsa da bu ürünler maliyet açısından oldukça yüksektir. Dolayısıyla su yalıtımı yapının projelendirme aşamasında çözülmesi gereken konuların başında gelir. Binanızın yapım aşamalarında kullanılan malzemeleri/markaları tespit etme şansınız varsa üretici firmalardan her türlü sorunuza cevap ve teknik destek alabilirsiniz.